CEYLAN DÖKMEN
Kent ve Ekoloji
Heykel Sergisi │ Sculpture Exhibition
30 Kasım November - 22 Aralık December 2018
 
Açılış │ Opening : 30 Kasım November 2018 │ Cuma Friday │ 18:00 . 6:00pm
Kent Sanat Galeri : Turan Güneş Bulv. Hilal Mah. 701 Sok. No:20/B 
  • ANKARA
 
Ceylan Dökmen'in "Kent ve Ekoloji" Heykel Sergisi 30 Kasım 2018 Cuma saat 18:00'de Kent Sanat Galeride açılıyor. Sergiyi 22 Aralıka kadar pazar günleri hariç 10:30 - 19:00 saatleri arası ziyaret edebilirsiniz.
 
KENT VE EKOLOJİ
Bu sergide tematik olarak insan’ in ve uygarlığın doğayı ve insan ömrünü çıkmaza sürüklemesi sonucu bir anlık olarak dünyanın sonunun geldiği ve bundan sonra doğanın kendini onardığı tasvir edilmiştir.  Doğa’nın uygarlığı yeniden ele geçirmesi, işgal etmesi, gizli bir gölge olarak sürekli var olması düşüncelerinden bu heykel tasarımlarım doğmuştur. Yeşil doğa burada karşıtın rolüne girerek müdahaleci ve yapı bozucu bir hal almaktadır. Malzeme olarak; polyester, suni çim, paslanmaz çelik ve bronz kullanılmıştır. Heykeller ve rölyefler, korunması gereken, ama aynı zamanda bastırılan bir görüntüyü anlatmaya çalışmakta aynı zamanda, uygarlığın, medeniyetin yok oluşundan sonra, Doğa’nın kendini geri almasını tasvir eden bir gelecek ütopyası ortaya koymaktadır…
 
Ceylan Dökmen 15 Ekim 1981- İstanbul
 
Yüksek Lisans Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü 1999-2004 Lisans Mimar Sinan Üniversitesi (M.S.Ü.) Güzel Sanatlar Fakültesi (G.S.F.) Heykel Bölümü
 
Master Politecnico di Milano Işık Tasarımı Programı(Master 1. Livello Design e Tecnologia della luce) 2006-2007 Erasmus Öğrenci Değişim proğramı Accademia di Belle Arti L’Aquila
 
Sanat üretiminin amaç edindiği alan, kent ve insan arasındaki ilişkilerin sınır noktasıdır. Kentin nasıl bir olgu olduğuna, kent ve iktidar kavramına değinip, heykelleri aracılığıyla yeni kent ve sosyal düzen arayışları yaratmaya çalışmakta ve insanın doğa karşısında yarattığı, sonrada kendini hapsettiği dünyayı ve dünyanın açmazlarını ele almaktadır. Heykellerinde denge ve güven arayışı, aynı zamanda gerçeklik ve gerçeküstücü bir dünya arasında gidip gelmektedir. Bu eserler, yerleşiklik ve göçebelik arasında gidip gelen hassas bir evrende var olmaktadır, kullanıldığı malzemenin keskinliği, inceliği ve kırılganlığı ile desteklenmektedir. Kent arayışlarından sonra, kentin içinde insanın özellikle bir kadının varoluşu üzerinde düşünceler üretmiş, kadınlığın fiziksel ve ruh hallerini üç boyuta dökmeye çalışmıştır. Kent heykellerinden farklı olarak seçildiği malzeme ve ortaya konulduğu görselliğiyle daha organik, oryantal, ‘arte povera’ anlayışında bir çizgiye sahiptirler.