HABİP AYDOĞDU
"76/76... Resim Sergisi ve Söyleşi
Painting Exhibition
12 Şubat February - 06 Nisan April 2019

Açılış │ Opening : 12 Şubat February 2019 │ Salı Tuesday │ 18:00 . 6:00pm
Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi
Cumhuriyet Bulvarı No: 252 Alsancak / İZMİR

Ressam Habip Aydoğdu, 76. kişisel sergisini son dönem resimlerinden oluşan bir seçkiyle 12 Şubat 2019 tarihinde İzmir, Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde sergiliyor. 

’’76/76..., sanatçı Habip Aydoğdu’nun 1976 yılında Ankara’da gerçekleşen ilk kişisel sergisinden bu yana açtığı 76. kişisel sergisi. Bu güzel tesadüf, Habip Aydoğdu’yu geçen zaman ve yıllarla yüzleştirirken, İzmirli sanatseverlere de bu sürece tanıklık etme fırsatı veriyor. Habip Aydoğdu, Ankara OR-AN Sanat Galerisi’nde açtığı ilk kişisel sergisinde askerliği döneminde Mardin Nusaybin’deki kısıtlı olanaklarla, zar zor bulduğu kâğıtların üzerine çoğunlukla kırmızı ıstampa mürekkebi ile yaptığı resimleri sergilemişti. Yıllar içinde ressam olarak çok yollar kat eden Aydoğdu, arkaik bir tadı olan kâğıt üzerine yaptığı resimlerden hiç vazgeçmedi ve onca yıl sonra bugüne değin ürettiği bu resimler, içinde taşıdıkları küçük notlar, döneme ilişkin imgeler, olaylar, hatta bazen kişileriyle sergilerinin nerdeyse tamamında vardılar.
 
İlk sergisinden bir-iki eserinin de yer aldığı ’’76/76… sergisinde Habip Aydoğdu; soyut form, çizgi ve dokularla somut çağrışımları aynı potada eriten; kırmızı, siyah ve beyaz ağırlıklı renklerin uygun ton ve nüanslarını kullanarak oluşturduğu eserleriyle izleyicilerin karşısına çıkıyor. Çoğunlukla geniş fırçalarla oluşturduğu ritmik ve dinamik lekeler, fevri, atak ve spontane hareketlerle adeta meydan okuyan ve başkaldıran özgün diliyle tanınan Aydoğdu’nun son eserleri, 6 Nisan 2019 tarihine kadar İzmir, Selçuk Yaşar Resim Müzesi ve Sanat Galerisi’nde izlenebilir. 


1974 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu'ndan mezun olan Habip Aydoğdu, yaşamla resim arasındaki gizli bağı koparmadan, resim dilini sürekli zenginleştirdi. 1970’li yıllarda dönemin çalkantılı toplumsal yapısı resimlerine yansıdı. 80’li yıllara doğru yerini simgesel anlatımlara bıraktı. Düşlere dair imgeleri öne çıkardı. Sanatında baştan beri gerçeği kendi süzgecinden geçirerek soyutlamaya önem veren sanatçının resimleri bu dönemde öyküsel olandan giderek daha da uzaklaştı.

1990’lı yıllardan sonra çizgi kadar rengin lekesel etkilerini de öne çıkardı. Zengin çağrışımlarla yüklü dışavurumcu soyut bir anlatımı benimseyen sanatçı, tuval resminin ötesinde farklı araç ve gereçleri de anlatım malzemesi olarak kullanmaya başladı. Müzik ve bale gibi görsel – işitsel sanatların etkileşimini sunan performanslar da gerçekleştirdi. 

Türkiye ve çeşitli ülkelerde 70’i aşkın kişisel sergi açan, hakkında sekiz kitap yazılmış, önemli ödüller almış Aydoğdu’nun eserleri, müzelerde ve özel koleksiyonlarda yer almaktadır. 


İnsan hep genç kalmak istemez mi?
Genç, dinamik, cesur…
Çalışırken ben yoruluyorum ama renkleri yormuyorum…
Pek çok renkle çıkıyorum yola…
Her seferinde, yorulan renkler bir bir dökülüyor. Yaşayacak gücü, söyleyecek sözü olan renkler ipi göğüslüyor…
Onun için renklerim taze, canlı, dinamik…
Onlar nice badireler atlatarak resmimde varlıklarını sürdürmeyi başaran renklerdir…
(Habip Aydoğdu - Hasan Çakır Söyleşisinden, Ankara / 16 Aralık 2018)